biz gelişine hazırız

çok güzel geleceksin bize,

hadi gel

denizi de görürsün hem,

vapur, martılar cabası.

gel arınalım

a. ü.

göz kapakların ne kadar ince

kapattığında bile

yeşili belli oluyor

hergün yeniliyorum kendimi

yine de yeniliyorum kendime hergün

ismi ne güzel,

Birsen

birde kanun çalarken görsen

ayaklarım basmaz yere

dostlar bilmez dağlar bilir

köklerim batmaz dibe

orman bilmez başçeşme bilir

Ben şehre inip insanlara karışırsam, onlara gidip gelirsem, beni yemeğe çağırırlarsa, bende onları çağırırsam, yol nedir, nasıl gitmeli, nasıl gitmeli, nasıl çağırmalı, aşka b(v)arma töresi nedir?

Böyle yaz
Böyle yazı mı olur?

bi kendinden kaçamadın ya

kitaptan kafamı kaldırınca kimseyi göremiyorum biliyormusun, kütüphanede. tabii buna görememek denmez, tabikide görüyorum aptal, sadece net göremiyorum. flu da değil ha. bildiğin karmaşık, seçemiyorum ayrıntıları .. insan yada kafası, saçı yüzü belli , tabi alışık olduğum şey insan kafaları yani bir kedi kafasından ayırt edebilirim. mesela çekik gözlüyse seçemem, mesela küçük gözlüyse fark edemem. işte bu sırada bana anlattı her şeyi. Arkadaşı ölmüş. hayatlarının baharında, çok seviyormuş bunu söylemedi ama anlattıklarından o çıkıyordu.

modern ve geleneksel yaşam arasında denge kurmaya çalışan birçok sıradan insan var

çatal iğneler

cam şişeler

rüzgar/koyun çanları

iç dünyana çekilebilirsin

olayları ya da insanları değiştirmeye çalışmak yerine,

kendi sırlarına yoğunlaşabilir,

(sorulardan sonra)

faydalı cevapları ortaya çıkarmayı deneyebilirsin

senin vurgu yapmak için koyduğun virgülü, cümle sonundaki iki noktanı yerim

örn:çok görmek istiyorum, göremiyorum..

ayla(y)k